Tarihin en eski kumaşı ÇATALHÖYÜK’TE BULUNDU

Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarındaki 9 bin yıllık neotilik yerleşim yeri Çatalhöyük’te yapılan kazı çalışmalarında, yanmış bir evin tabanında bebek iskeletine sarılmış dünyanın ilk, kendirden dokunmuş keten kumaş parçası bulundu.

Hazırlanan raporda bulunan kumaş parçasını değerlendiren kazı başkanı Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ian Hodder, 2013 yılındaki en önemli buluntuların höyüğün uygun koruma koşulları sayesinde ortaya çıktığını belirtti. Bulunan kumaş parçası dikkat çeken Ian Hodder, şunları söyledi: “Yangın, binanın zeminini ve platformlarını ısıtarak fırınlama etkisi yaratmış. Böylece zeminin altındaki gömüleri ve gömülerle birlikte yerleştirilen bir kumaş parçasını korumuş. Bu kumaş parçası kazı evindeki laboratuvarda incelenmiş ve kumaşın kendirden dokunmuş keten olduğu tespit edilmiştir. Bu, dünyadaki ilk kumaş parçalarından biri olmakla birlikte aynı zamanda en iyi korunmuş örnek-lerden de biridir…”

KUMAŞIN KISA ÖYKÜSÜ (1)

Arapça kamş “toplamak, (ipleri) bir araya getirmek” kökünden türeyen kumaş (çoğulu akmişe) ipek, yün, keten, pamuk ve benzerlerinden dokunmuş ağır mensucata verilen genel addır.

Bu anlamıyla klasik sözlüklerde bulunmayan kelime, Memluk dokuma ürünlerinin bütün İslam dünyasında tanınmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır. Dokumacılık en eski sanat dallarından biridir; kumaş İlkçağdan itibaren en önemli milletlerarası ticaret ürünü olmuş, altın ve gümüş tellerle dokunan ağır ipekli kumaşlar, ülkelerin kudret ve zenginliğini gösteren simgelerden kabul edilmiştir.

İLK KUMAŞI KİMLER BULDU?

İlk dokuma kumaşın sahibi belli değildir. Üretilen yünlü, pamuklu, ipekli gibi birçok türün kaşifleri bellidir. Ama ilk kumaşı kimlerin bulduğu bilinmiyor. Konya’nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük’te yapılan bir kazıda, dünyanın en yaşlı kumaş örneğinin bulunması büyük bir heyecan yarattı. 9 bin yıllık bir yerleşim alanı olan Çatalhöyük’te, bir bebek iskeletine sarılı olarak bulunan ve yapılan incelemeler sonucu kendirden dokunduğu anlaşılan kumaş parçasının, dünyadaki ilk kumaş parçalarından biri olduğuna karar verildi. Bu açıdan bakınca, kumaşın tarihçesi ve ilk kumaşın bulunması insanlık tarihine kadar uzanmaktadır.

Tarihi bulgular ilk kumaşların kendirden (keten) yapılmaya başlandığını gösteriyor. Uzun yıllar keten kumaşın sürdürdüğü hakimiyet, 17.yüzyılda yünün dokumada kullanılmasıyla yün ve yine gelişen teknolojinin de katkısıyla, aynı yüzyılda keşfedilen pamuk tarafından devralınıyor. İpek ise gerek imal edilişi, gerekse yüksek fiyatı açısından daha çok saraylıları süsleyen bir kumaş olarak tarihteki yerini çoktan almıştı…

KUMAŞIN KISA ÖYKÜSÜ (2)

AVRUPA’DA KUMAŞIN YÜKSELİŞİ

17.Yüzyılda atağa geçen diğer kumaş türleri daha çok Fransa’da üretilmeye ve askeri amaçlı kullanılmaya başlanmıştı. Asker üniformalarında yünü tercih eden Fransızlar dokumada hızlı gelişerek sadece fabrikalarda değil evlerde de kurulan dokuma tezgahlarıyla kumaş üretmeye başlamışlardı.

Yaşanılan savaşlar ve göçlerle birlikte Fransızların İngiltere’ye olan akınları sadece bir mülteci akını olmayarak aynı zamanda yanlarında getirdikleri dokuma tezgahlarıyla İngiltere’nin  ekonomisine de ciddi bir katkı sağladı. Böylelikle dokuma konusunda başta Fransa hemen ardında İngiltere hızla gelişilerek günümüz tekstil sanayinin fitilini ateşlemiş oldu.

BİR DÂHİNİN DOKUNUŞU!

Dâhi Leonardo da Vinci aynı zamanda tam bir kumaş aşığı, dokuma meraklısıydı, kumaşın tarihçesine de mekiği keşfetmesiyle (1490 yılında) girdi. Elde imal edilen ipliklerle dokuma tezgahlarında imal edilen kumaşlar, ünlü ressamın mekiği ile sanayide dokumanın hızla gelişmesini sağladı. Büyük bir keşif olan mekik dokuma işlemini hızlandırıp üretimin çoğalmasını sağladı. 

1733 yılında mekiğin uçan mekik olarak yeniden adlandırılıp geliştirmesi ile kumaş üretimi bir anda 15 katında çıkarak hem gelişmesini hem de zayıflamasını sağladı! Çünkü geliştirilmiş uçan mekik çok hızlı bir şekilde kumaş dokunmasını sağlıyor ve bu durum iplik stoklarını hızlıca eritiyordu. Artık kumaş çok üretilen, ama daha da pahalanan bir şey olmuştu. İplik üretimi yetersiz kaldığı için fiyatlar pahalanmıştı ve 1767 yılında James Hargreaves  daha önce üretilen ama verim alınmayan bir iplik bükme aletini tekrar ele alarak bir kişinin aynı anda 120 iğliği birden bükebileceği hale getirdi…

TÜRK KUMAŞ ÇEŞİTLERİ

Türklerin tarih boyunca kullandıkları kumaş çeşitlerinin sayısı bir hayli fazladır. Zaman içerisinde yıpranan bir materyal olması sebebiyle, günümüze az örnek ulaşmıştır.

Kaynaklarda adı geçen kumaş türlerinin sayısı 650 civarındadır.Ancak çoğu hakkında detaylı bilgi olmadığını bir kez daha belirtmek uygun olacaktır. Bunlardan bir kısmını isimlerini alfabetik sırayla aşağıda okuyabilirsiniz.

Aba ,Arakiye, Beykasam, Çubuklu 

Abal,Arşın,Bez,Cuha

Abani,Atlas (saten),Boğası,Dakye

Abrak,Başmal,Buldan Bezi ,Damasko

Ağbani,Balkaymak,Bursa Çekmesi,Dib

Ahmediye,Basma ,Bürümcük,Diba

Akbez,Beledi Canfes,Durmac

Alaca,Bervanik,Çatma Ebre

Altınoluk,Beşme,Çekme,Ehram ( ihram) vd.

Altıparmak,Beşparmak,Çitarı