Dünya ekonomisi herkesin malumu. Şu an fuar dünya ekonomisiyle orantılı, çok keyifli değil ama çok çok kötü de değil. Özellikle Kızıldeniz’deki ulaşımla alakalı, mal ulaşımıyla alakalı durumun artı yönde Türkiye’ye etkisi oldu. Birçok ihracatçı arkadaşımız yaşıyor ve görüyor. Biz de onlardan birisiyiz. Ben 2024’ün biraz durgun geçeceğine ama 2025’te çok farklı bir piyasaya kavuşacağımıza inanıyorum. Bunda tereddütüm yok. Motivasyonumuzun kaynağı, Bursa’nın üretici şehir. olması Diğer şehirler gibi al-sat yapan bir şehir değil. En temel rekabet ve motivasyon kaynağımız, üreticimiz olmamız.

Bursa aslında hedeflediği üretim büyüklüğüne ulaşmış bir şehir değil. Bu anlamda KOBİ’lerin fiziksel ve mekânsal yeni ihtiyaçlarını karşılama mecburiyeti var. Bunun da maliyeti şu anda organize sanayi bölgelerinde birim fiyat olarak çok yüksek. KOBİ dediğiniz firmaların bunları karşılaması mümkün değil. Onun için dünya piyasaların durumuna rağmen kabına sığmayan Bursa’daki KOBİ’lerin yerel yönetimler aracılığıyla oluşturulan yeni fiziksel ve mekânsal planlamalarla KOBİ OSB’lere ihtiyacı var. Bu ihtiyacın karşılanması için yerel yönetimlerden destek bekliyoruz. Yaklaşık 6 yıla yakın süren görüşmelerimiz var, henüz bir netice alamadık. Umarım seçim öncesi hedeflediğimiz bu neticeyi yerel yönetici arkadaşlarımızdan alırız, bekliyoruz.

Bir yandan da Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde hazırlık yapıyoruz bünyemizde. Biz şu anda Akrida GES projesinin içindeyiz, üretim başladı. Yaklaşık 4- 4,5 megavatlık bir üretim… Balıkesir’de yaklaşık 107 dönüm bir arazi aldık. Yeşil dönüşümle alakalı, işin içindeyiz. Dijital dönüşümle de alakalı, yaklaşık 5 yıldır ciddi çalışmalarımız var. O konuda da piyasada ortalamalarının üzerinde olduğumuzu düşünüyorum.