Bursada Bugün gazetesinde, Elif Didem Danacıoğlu’nun köşesinde yer verdiği Genel Müdürümüz Sayın Yavuz Özdemir’le röportajı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Laleli Sanayici İş İnsanları Derneği (LASİAD) ile bir araya geldi.
Tekstilcilerin sorunlarına dikkat çekildi.
Ve yine sektörün finansmana erişiminden sektör temsilcilerinin yurtdışı pazarlara erişimi gibi sorunların çözümü konuşuldu.
Hatta tüm sektörlerde yine aynı çözülmesi beklenen sorunlar…
Örneğin…
“Önümüzdeki günlerde ilave finansman destekleri açıklanacak” dendi.
Örneğin…
“Tekstilcilerimizin ihracatta yanındayız. İthalatta yaşanan sıkıntılara karşı da uluslararası kuralları uygulayacağız” gibi ifadeler de yer aldı.
Merter Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) programında da…
Örneğin…
“Tekstil sektörüyle ilgili kıyamet senaryoları çizenlere itibar etmeyin. Konkordato konusunu çok yakın takip ediyoruz. Konkordato müracaatları artmış olabilir, ama mahkemelerin konkordato kararı aldığı sayı 44″ uyarısı yaptı.
Yeniden:
“Yeni bir müjde” diyerek, ihracatçılara yönelik olarak reeskont kredi limitlerinin artırılacağını ve kredi maliyetinin yüzde 25.93’e düşürülmesi yönünde çalışmalar olduğunu söyledi.
EXİMBANK ve diğer ticari bankalarda ihracat reeskont kredisinin günlük limiti 10 kat artırılarak 3 milyar liraya çıkarılmıştı.
Örneğin…
Ticaret Bakanlığı‘nın bütçesinin yüzde 60’ını ihracatçılara ayırdıklarına değindi Bakan Ömer Bolat…
Öte yandan MISIR…
Ekonomide yaşanan gelişmeler reel sektörü ve ihracatçıyı etkilemeye devam ederken, uzun zamandır tekstil sektörünün üretiminin de yurtdışına kaydırdığı konuşuluyor.
Yeni üretim yeri olarak Mısır‘ın öne çıkmasından bahsediyorum.
Şirketlerin daha uygun şartlar nedeniyle üretimlerini Mısır ve çevresindeki ülkelere taşıması ile ilgili söylentiler…
DOLAR…
En büyük sorun dolar kuru! Yani yüksek enflasyon ve düşük döviz kuru.
İhracatçıların en büyük talebi dolar kuru. Üretici ve ihracatçı, kur ile enflasyon arasındaki makasın kapanmasını istiyor.
“ÇOK ACI AMA AÇIK BİR GERÇEK!“
Akrida Tekstil Genel Müdürü Yavuz Özdemir ile konuştum.
“Tekstilde üretim yoğun olarak Türkiye’den Mısır’a kayıyor mu, yoksa söylenti mi?” diye sordum.
Şöyle dedi:
“Başta işçilik maliyetleri ve Mısır hükümeti tarafından dış yatırımcıya sunulan vergi avantajlarından dolayı Türkiye’den emek yoğun sektör olarak bilinen konfeksiyonun Mısır’a kaydığı çok acı ama açık bir gerçek.”
Ekledi:
“Buna rağmen hükümetimizin bu ve benzeri yabancı ülkelere yatırımcımızın kaymasını dikkate alarak; Türkiye’deki yatırımcıların büyümeye yönelik ihtiyacı olan sanayi arsası ve çok yoğun istihdam sağlayan firmalara başta sigorta maliyeti olmak üzere muhtelif avantajlar sağlamaması, Türkiye’de konfeksiyon tekstili başta olmak üzere birçok alanda yatırım yapılmama riskini içermektedir. Bu da içerideki işsizliğin daha da artmasına ve başka sosyal sıkıntılara doğru bir sürece sokacaktır ülkemizi.”
İhracatçı olarak EXİMBANK kredilerini nasıl değerlendirdiğini de sordum:
“EXİMBANK, oluşan fon taleplerini önceki dönemlerde olduğu gibi piyasa oranlarından düşük olarak ve ihtiyaç sahiplerine homojen şekilde dağıtmalı. Ve bu dağıtımda parametreler; özellikle ihracatçı, katma değeri yüksek(teknolojik) ürün üreten, döviz kazandırıcı ve istihdama gerçek katkı sağlayan firmalar olmalı. Fon talep edenlerin yatırım ve harcamalarının beyana uygunluğunu sanayi odalarıyla birlikte denetlemelidir.”
SÖZÜN KISASI…
Yatırım, üretim, istihdam, ihracat, döviz geliri açısından çok büyük önemi olan tekstil sektörünün; üretimi, istihdamı, kapasitesi ve ihracatı daha da güçlendirilmeli.
Dolayısıyla güçlü sermaye gerekli…
Müjde geldi. Kredi muslukları açılıyor…
Yeni kredi limitinde tekstil öncelikli sektörler arasında sıralanıyor.
Önemli bir gelişme…
Kredisiz olmuyorsa, ancak beklenen kredi geldiğinde de açılan musluk doğru kullanıldığında yerini bulacaktır.